19 Eylül 2012 Çarşamba
Man of the Match
Muazzam maç oldu, özellikle son yarım saati. Maçın adamı yukarıda, ya da başka deyişle adamın hası..
12 Eylül 2012 Çarşamba
En Azından
"Ben yaşayan bir efsaneyim, en azından Malmö'de!"
Futbola başladığı Malmö'de bulunan Walk of Fame'e adının yazıldığı törende..
7 Eylül 2012 Cuma
Portakal Soyulur mu?
Hem Milli Takım hem de Abdullah Avcı için ilk maçı deplasmanda Hollanda gibi güçlü bir ekibe karşı oynamak büyük şanssızlık. Grup maçları uzun bir yol, o yüzden çok fazla önem vermemek gerekiyor bu maça. Galibiyet müthiş olur tabi ama olumsuz bir sonuç hiçbir şeyin sonu değil. Maçta görmek istemediğim tek şey kalede duran bir Mert Günok. Tolga Zengin gibi formda bir kaleci varken, kendi takımında sadece Volkan sakatlandığında forma giyen ve cidden yeteneksiz olduğuna inandığım Mert'in kadroda bile olması bir yerlerden ciddi torpili olduğunu gösteriyor ya neyse, gerek yok bu konulara girmeye. Kulüpçülüğün ötesinde bir olay milli takım, formayı hak edene vermezsen daha teknik-taktiğe girmeden başta hata yapmış olursun. Hak eden bir 11 görmek dileğiyle..
6 Eylül 2012 Perşembe
The Cabin in the Woods
Sinema postu yazmayalı uzun zaman oldu. Bunda seçtiğim filmleri yerden yere vuran ve beni sinemadan soğutan biraderin payı büyük. Duyan da Tarantino sanır. Tarantino'nun çok yanlış yaptığını bilmiyor muhtemelen. Gittiğin yol, yol değil, değiştir.
Sessizliği Drew Goddard'ın yönettiği The Cabin in the Woods ile bozsak diyorum. Goddard senaryoyu da Joss Whedon ile beraber yazmış. Baş rollerde Chris Hemsworth, Kristen Connolly ve Anna Hutchison gibi genç isimler var. Korku-gerilimi filmi de olunca aptal ergenlerin mallıklara bodozlama daldığı klişe bir film geliyor akla. Ama afişte belirttiği gibi; hikayeyi bildiğinizi sanıyorsunuz, aslında bilmiyorsunuz. Gençler ağaçlıktaki kulübenin ardındaki gerçeği bulmaya çalışırken bize vay be demek kalıyor. İyi düşünülmüş bir hikaye. Korku filmi olarak izlemek yanlış olur. IMDB abi 7.4 vermiş, ben 8.5'u gönderdim..
İbra!
Yazın flaş transferi Zlatan İbrahimoviç, PSG'ye vuran piyangonun büyük ikramiyelerinden biriydi. Fransa Ligue 1'de 4 hafta geride kalırken, PSG 1 galibiyet ve 3 beraberlik ile 8. sırada yer alıyor. İki maçı 0-0 biten PSG'nin ligde attığı 4 golün tamamı İbrahimoviç'ten geldi. Oynadığı her takımda şampiyonluk yaşamasıyla nam salan İbra'nın Fransa'da da bu istatistiği devam ettirip ettiremeyeceğini söylemek için henüz çok erken, zira Marsilya ve Lyon lige çok sağlam giriş yaptı ama Zlatan için ufukta yine bir gol krallığı gözüküyor gibi..
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)