6 Şubat 2012 Pazartesi

Kaçınılmaz Son


Baştan belirteyim, maçı canlı izlemedin, banttan da izlemedim, sadece özet görüntüleri seyrettim. O yüzden maç analizi yapamıcam. Maç öncesinde yazdığım gibi, beklenen sonuç oldu. Çok eksiği vardı Beşiktaş'ın. Beraberlik çıkarabilirsek iyidir demiştim ama olmadı. Benim takıldığım nokta Carvalhal'in çıkardığı 11. Bu kadar sakat ve cezalı varken takılcak şey değil belki ama anlayamadığım şeyler var. Uzun zamandır sakat olan Ersan maça sol bek başlıyor. Oynayacak kimse kalmasa bile Carvalhal'in yüzüne bakmadığı Tanju Kayhan sağ bek çıkıyor. Toraman yine ön libero. Almeida son dakikada sakatlanmış hesapta, belki de hezimet olacağını düşünüp kendisini kurban etmek istemediler. Pektemek garibim bu zor maçta 11'de. Bek yokluğunda, hatta ortasahada sıkıntı yaşandığı zaman Carvalhal'in aklına ilk gelen isin Ekrem Dağ ne hikmetse yedek. Necip, Toraman kadar mücadele edemez miydi, ederdi tabi ama Toraman'ın tek işlevi Alex'i kitlemekti zaten. Modern futbolda bunun ne kadar yeri var size bırakıyorum. Holosko inanılmaz dağınık, inanılmaz savruk. Kontra atağa çıkıldığı zaman sürati işe yarıyor ama beyniyle oynayamadığı için sonrası gelmiyor zaten. Simao bu sezon başından beri yokları oynuyor. Yani takımın neresinden tutsanız elinizde kalıyor.

Bu takım değil miydi bundan birkaç ay önce takır takır futbol oynayan, pas yapan, mücadele eden? Neden bu hale geldi? Yazı rotasından saptı farkındayım ama o oyundan eser görememek taraftar olarak bizleri üzüyor. Play-off zamazingosunun da verdiği rehavet ver. Kendimizi ilk 4'e atsak yeter diyoruz. Ama play-off'lara gelindiğinde, bu alışkanlıkları birden bırakmak kolay olmayacaktır. Ekstra konsantrasyon mutlaka olur ama birden takımın şaha kalkmasını beklemek de hayalperestlikten öteye gitmez. Yazı başında Mersin'e yola çıkıp yazı sonunda Kars Digor'a geldik. Ama söz konusu Beşiktaş'sa, dengesizlik olması normaldir. Zaten neyimiz dengeli, neyimiz düzgün ki...

Hiç yorum yok: