6 Mart 2012 Salı

Alcatraz


Bu senenin yeni mahsullerinden. Parmaklamadığı dizi kalmayan J. J. Abrams bu diziyi de boş geçmemiş. Lost'un tek bir bölümünü dahi izlemediğim için karşılaştırma yapamayacağım ama JJ'in bir diğer dizisi Fringe ile kıyaslayabilirim. Fringe'i yaklaşık 1.5 sezon izledikten sonra, ameleliğim sonucu format yiyen bilgisayarımdan göçüp gitmişti daha izlemediğim bölümler. Ve bir daha indirip izlemek için en ufak bir istek dahi duymadım. İşte böyle bir diziydi Fringe. Bolca bilim kurgu öğeleri içeren, paralel evrenlerden geçilmeyen bir yapımdı. Alcatraz'da da Fringe'i hatırlatan bölümler var. Sonu benzemez inşallah. 3 ay ağzımıza bir parmak bal çalıp 9 ay kaybolan Dexter'ın yokluğunda merhem olsun yeter.

Henüz Amerika'da yayınlanmamış bölüm dahil (!) 8 bölümünü seyrettim. Hikaye; 1963'te kapatılan meşhur hapishane Alcatraz'dan nakil edilen mahkumların bu sırada kaybolması ve bu olaydan 48 yıl sonra teker teker geri dönmeleri üzerine kurulu. Üstelik hiç yaşlanmamış halde, kayboldukları günkü gibi dönüyorlar. Olayı çözmekle görevli ekip bir bir avlıyor geri dönenleri ve olayın sırrını çözmeye çalışıyor. İşin gizemli tarafı bu ekibin içinde de 63'ten geri dönmüş elemanlar var. Hapishane deneyleri efsanedir, Das Experiment misali mahkumlardan kan alıp, kanla oynayıp geri vermeler, beyne müdahale etmeler ve mahkumları kendi amaçları doğrultusunda yönlendirmeler falan falan. Kısacası olaylar olaylar. The Rock'ta durumlar karışık. Şimdilik iyi gidiyor diyebilirim, merakla bekliyoruz yeni bölümleri. Yalnız bunun da sonunda saçma sapan bir şey çıkarsa, daha da Davos'a gelmem JJ haberin olsun.

Hiç yorum yok: